Değerli okuyucularıma bir eğitim seyahatinde bulunduğum Uganda’dan selam olsun.
Bugün sizlere eğitim-öğretim faaliyetleri açısından incelediğim ve misafir olduğum bir okuldaki eğitim çalışmalarından bahsedeceğim:
Sabah namazına hazırlık yapmak için erkenden lahuti musikisi eşliğinde uyanan çocuklar okul kıyafetlerini giyip camiye gidiyor. Camide cemaatle kılınan namazın ardından çocuklar hep birlikte ve yüksek sesle tesbihat yapıyorlar. Esma-Hüsna zikir ve salavat-ı şerifeler okunuyor.
Hafızlık okulundaki çocuklar namazdan sonra camiden çıkıyor ve 06.45 civarında kahvaltılarını yapıp hafızlık çalışmalarına başlıyorlar (Hafızlık konusuna ayrı bir parantez açacağım). Camide kalan ilkokul çocukları namaz sureleri ve kısa sureleri öğretmenler eşliğinde yüksek sesle tekrar ederek ezberliyorlar. Civarında ilkokul çocuklarının kahvaltısı yapılıyor. Kahvaltıdan sonra dersler hemen başlıyor. Öğleye kadar okulda bir sessizlik hâkim oluyor. Çocuklar sınıflarında fen ve bilim dersleriyle birlikte Arapça ve İngilizce derslerini ve aynı zamanda hadis, fıkıh ve tefsir derslerini görüyorlar. Bazı sabahlar öğretmenler ülke genelindeki sınavlara hazırlamak için çocuklara sabah namazına kadar olan yarım saatlik boşlukta bile etüt dersi yaptırıyorlar.
Öğle arası verildiğinde çocuklar yemeklerini yedikten sonra okul bahçesindeki camide namazlarını cemaatle kılıyor. Her namazdan sonra yerleşmiş eğitim uygulaması, namaz tesbihatlarının toplu bir şekilde yapılması. Öğleden sonra okuldaki eğitim yeniden başlıyor. İkindi vaktine kadar süren okul derslerinin ardından okunan ikindi namazı da aynı şekilde cemaatle kılınıyor. İkindi namazından sonra yapılan tesbihat bittikten sonra öğretmenler tarafından Kur’an tefsirlerinden kısa bir ders yapılıyor. Ders bittikten sonra çocuklar için serbest zaman etkinlikleri başlıyor. Çocuklar bahçede sportif faaliyetlerle meşgul olarak serbest zaman geçiriyor. Okul müdürü, öğretmenler ve belletmenler çocuklarla yakından ilgileniyorlar. Okulda bulunan sağlık servisindeki hemşire hanım acil durumlarda müdahale ediyor.
Akşam namazından önce yemeklerini yiyen çocuklar akşam namazını yine camide cemaatle kılıyor. Namazdan sonra sınıflarda etüt çalışmaları başlıyor. Etüt çalışmaları yatsı namazına kadar devam ediyor. Yatsı namazı ve tesbihat bittikten sonra çocuklar yatakhanelerine geçip istirahat etmeye başlıyorlar ve gün tamamlanıyor. Cumartesi günü öğleye kadar devam eden eğitimde hafta içindeki programın aynısı uygulanıyor. Pazar günü serbest zaman etkinlikleri ve temizlik yapılıyor. Çocuklar bireysel bakım ve temizliklerini yapıyor.
Aynı okulda bulunan hafızlık çalışmaları da kendine has bir programa sahip. Hafızlar gece 03.00’te kalkarak arı vızıltısı gibi ezber yapmaya başlıyorlar. Bu çalışmaları hocaları eşliğinde yatsı namazına kadar devam ediyor. Hafız öğrenciler de namazlarını camide cemaatle kılıyor.
Bütün okul çalışanları adanmış bir ruh ile severek çalışıyor. Bu özverili çalışmaların itici gücünün ancak güçlü bir misyon ve vizyon paylaşımı olduğunu ifade etmek isterim. Öğretmenlerden bazıları sabah namazında okula gelerek yatsı namazına kadar okulda kalıyor. Fakat genel olarak bütün öğretmenler sabah 07.00 civarında okula gelmiş oluyor.
Bütün eğitim süreçlerini takip eden okul yönetimi pozitif bir okul iklimi oluşturmak için güler yüzlü ve adanmış bir ruhla çalışıyor. Okuldaki pozitif öğrenme iklimi çocukların motivasyonunu artırıyor.
Genel merkezi Türkiye’de olan ÇARE Derneği tarafından UGANDA’da kurulan ISAR PRIMARY SCHOOL, din ve bilim derslerini birleştirerek Kur’an’da manasını bulan evrensel insan değerlerini çocuklara küçük yaşlardan itibaren kazandırılabileceğini bizlere gösteriyor. Yardımları ile Afrika’da böyle güzel hizmetlere vesile olan ÇARE Derneği gönüllüleri, yetimleri sevindirip hafızlar yetiştirmekle tarif imkânsız bir hayra vesile oluyorlar.
Allah vesile olanlardan razı olsun. Âmin.
Metindeki Önemli Kavramlar
-
Din ve Bilim Eğitim Entegrasyonu
-
Kur’an Eğitimi / Hafızlık
-
İbadet Merkezli Günlük Eğitim Rutini
-
Pozitif Okul İklimi
-
Değerler Eğitimi
-
Öğretmen Adanmışlığı
-
Kolektif İbadetler ve Eğitim Disiplini
-
Sosyal ve Sportif Faaliyetler
-
Yetim ve Kırılgan Gruplara Yönelik Eğitim Hizmeti
-
STK Destekli Eğitim (ÇARE Derneği örneği)
-
Misyon-Vizyon Temelli Okul Yönetimi
-
Erken Yaşta Çok Dilli ve Çok Disiplinli Eğitim
Kısa Yorum
Bu yazı, Uganda’da faaliyet gösteren bir okul üzerinden dinî ve seküler eğitimin entegrasyonuna dayalı modelin nasıl işlediğini gözler önüne seriyor. Eğitim, sadece bilgi aktarımı değil; aynı zamanda ahlaki, kültürel ve ruhsal gelişimi de kapsayacak şekilde kurgulanmış. Bu model, hem bireysel disiplin hem de kolektif bilinci geliştiren bütüncül bir yaklaşımı temsil ediyor.
Akademik Tartışma: Din ve Bilim Eğitiminde Bütüncül Yaklaşım
-
Din ve Bilim Birlikteliği
Modern eğitimin seküler yapısı, dinî eğitimi genellikle dışarda bırakırken; İslam pedagojisinde bu ikisinin ayrılmaz olduğu savunulmaktadır. Al-Attas (1980), İslam’da bilginin amacının sadece teknik beceri değil, bireyin ahlaki gelişimi ve hakikati tanıması olduğunu belirtir. Uganda’daki okul örneğinde bu yaklaşımın bir uygulamasını görmekteyiz.
Kaynak: Al-Attas, S. M. N. (1980). The Concept of Education in Islam: A Framework for an Islamic Philosophy of Education.
-
Pozitif Okul İklimi ve Ruhani Disiplin
Bir okulun öğrenme atmosferi yalnızca müfredatla değil, öğrencilerin psikolojik ve sosyal refahıyla da doğrudan ilişkilidir. Bryk & Schneider (2002), okul ortamındaki güven ve bağlılığın başarıyı artırdığını ifade eder. Sabah namazı ile başlayan gün, birlikte yapılan dualar ve ibadetler, kolektif sorumluluğu ve motivasyonu artırmaktadır.
Kaynak: Bryk, A. S., & Schneider, B. (2002). Trust in Schools: A Core Resource for Improvement.
-
Değerler Eğitimi ve Erdem Odaklılık
Lickona (1991), değerler eğitiminin karakter gelişimi açısından vazgeçilmez olduğunu belirtir. Bu okul modeli; sabır, adanmışlık, ibadet disiplini ve sosyal yardımlaşma gibi değerleri çocuklara yaşayarak öğretmektedir.
Kaynak: Lickona, T. (1991). Educating for Character: How Our Schools Can Teach Respect and Responsibility.
-
Yerel-Küresel Uyum
Uganda’daki bu okul modeli, yerel dini ihtiyaçları karşılarken aynı zamanda İngilizce ve fen bilimleri gibi küresel geçerliliği olan derslerle donatılmıştır. Bu, “glokal eğitim” dediğimiz, yerel kimliği korurken küresel beceriler kazandırmayı hedefleyen modelle örtüşmektedir.
Kaynak: Robertson, R. (1995). Glocalization: Time-Space and Homogeneity-Heterogeneity. Global Modernities.
Sonuç
Uganda’daki bu eğitim modeli, İslamî değer temelli, bütüncül ve dengeli bir eğitim sistemi inşa etmeyi başarmış bir örnektir. Seküler bilimle manevi değerlerin çatışma değil, birlikte var olabileceği anlayışı, çağdaş İslam eğitiminin geleceği açısından önemli bir perspektif sunmaktadır. Bu modelin farklı sosyo-kültürel coğrafyalara nasıl uyarlanabileceği ise ileri düzey akademik araştırmalar için verimli bir zemin oluşturmaktadır.
Dr. Nadir Çomak
09.07.2025 – UGANDA