Türkiye’nin en prestijli organizasyonlarından biri olan 63. Ziraat Türkiye Kupası Finali, futbolseverlerin heyecanla beklediği büyük bir karşılaşmaya sahne oldu.

Trabzonspor ile Galatasaray arasındaki bu dev mücadele, sadece Türkiye’nin değil, dünya futbolunun gözlerini üzerine çektiği bir ortamda gerçekleşti.

Futbolun en üst düzeyde oynandığı ve güvenliğin en üst seviyede olduğu bir organizasyonda, hakeme yapılan fiili müdahale sonrasında verilen tepkisizlik ve korkaklık, hem futbol camiasının hem de Türk hakemliğinin itibarını zedeledi. Futbolseverler, bu tür bir müdahale sonrası hakemin, ciddi bir kural ihlali karşısında derhal ve sert bir şekilde karar almasını bekliyordu. Ancak maalesef bu olmadı. Hakem, bu durumu geçiştirip, ihraç kararı vermeyerek hem kendi otoritesini kaybetti hem de vermiş olduğu kararların sorgulanmasına neden oldu.

Türkiye’de futbolun kalitesini yükseltmek ve hakem camiasının otoritesini pekiştirmek için büyük bir çaba sarf ediliyor. Ancak böyle kritik bir karşılaşmada yaşanan bu olay, tüm bu çabaların boşa gitmesine yol açar. Futbolun yüksek profesyonellik gerektiren bir alan olduğu göz önüne alındığında, hakemlerin de aynı seviyede profesyonel bir yaklaşım sergilemesi beklenir. Ne yazık ki, bu tür hatalar, Türk futbolunun geleceğini tehlikeye atmakta ve hakem camiasının güvenilirliğini ciddi anlamda sarsmaktadır.

Futbolseverlerin beklentisi, hakemlerin, her ne olursa olsun doğru ve kararlı bir şekilde karar alabilmesidir. Bu tür zayıflıklar, futbolun kalitesini doğrudan etkilemekle kalmaz, aynı zamanda Türkiye’de hakemlerin gelişimini de engeller. Burada yapılan hatalar, sadece bir hakemin değil, Türk futbolunun ve hakemliğinin genel itibarı açısından büyük bir kayıptır.

Futbol dünyasında deneyim, cesaret ve otorite son derece önemlidir. Bu tür durumlarla karşılaşıldığında, gerekli önlemler alınmalı, hatalar hızlıca düzeltilmelidir. İvedilikle bu hakemin alt liglere gönderilmesi, sadece Türk hakemliğinin itibarını yeniden tesis etmekle kalmaz, aynı zamanda daha sağlam bir profesyonel altyapı için de bir adım olacaktır.

Unutulmamalıdır ki, profesyonel ligler hakem yetiştirme yeri, hoşgörü gösterme alanı ya da idare etme mekanı değildir. Profesyonel ligler, yüksek düzeyde performans ve kararlar beklenen, hata kabul etmeyen bir ortamdır. Futbol, sadece bir oyun değil, aynı zamanda ciddi bir endüstridir. Türk futbolu ve hakemliğinin bu tür hatalarla geri gitmesi, ilerleyen yıllarda futbolseverlerin güvenini daha da zedeleyecektir. Bu durumu düzeltmek ve Türk futbolunun hakemlik camiasını yeniden güçlü kılmak için derhal adımlar atılmalıdır.

Her hafta TYT TURK TV de “Bahadır Bulut ile doksan+var” da görüşmek üzere

Esen kalın sporla kalın.