Hüda Par Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, “Gazze arasındaki sınırda, insani yardım malzemeleri bekliyor. Birleşmiş Milletleri buraya sokmayacaklarını söylüyorlar. Yardım malzemelerini, sürmek istedikleri bölgelerde dağıtarak insanları oradan çıkarmaya çalışıyorlar. Dünya buna seyirci kalmamalı. Orada katledilen sadece masum insanlar değil, aynı zamanda insanlıktır. Katledilen adalet ve merhamettir. İslam ülkeleri, bu Siyonist vahşete destek veren batı dünyasına karşı ses çıkarmıyor. Bu, Müslümanlar için bir utançtır” dedi.
HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, bir dizi ziyaret kapsamında Bingöl'ün merkez Çeltiksuyu köyünde vatandaşlarla bir araya geldi. Burada konuşan Yapıcıoğlu, şiddeti durduracak her adımı destekleyeceklerini ifade ederek, “Malumunuz olduğu üzere, memleketin gündemindeki başlıca konu son süreç. İsimlendirmeleri farklı olsa da hepsi aynı durumu ifade ediyor. Bu ülke, 40 yılı aşkın bir süredir bir şiddet sarmalının içindeydi. Çok kan ve gözyaşı aktı, çok can yandı. Artık millet huzur istiyor. Bir daha kan akmasın, gözyaşı dökülmesin; sorunlar sulh yoluyla, siyasetle ve hikmetle çözülsün diye bir beklenti var. Bu mesele konuşulmaya başlandığı andan itibaren, şiddeti durduracak her adım değerlidir ve biz o adımı destekleriz. Biz de üzerimize düşen sorumluluğu yerine getireceğiz. İnşallah süreç ilerledikçe, bu sürece katkımız artacaktır. Elbette sorun tek boyutlu değildir, farklı boyutları da vardır. Bu meselenin bütün boyutlarıyla konuşulması ve bir çözüm bulunması gerekir. Diğer partilerin de daha önce dile getirdiğimiz şeyleri konuşmaya başlaması, bu işin çözümündeki engellerin kalktığını gösteriyor. Ancak bu süreçte garantiler yoktur; hiçbir şey kendiliğinden olmaz” dedi.
‘İSLAM ÜLKELERİ, BU SİYONİST VAHŞETE DESTEK VEREN BATI DÜNYASINA KARŞI SES ÇIKARMIYOR’
Gazze’de 20 aydır insani kriz yaşandığını belirten Yapıcıoğlu, “Memleketin gündeminde olan bir diğer konu da Gazze. Maalesef yaklaşık 20 aydır orada ciddi bir insani kriz yaşanıyor. Açlıktan kaburgaları sayılan çocuklar, ilaç yokluğundan yaralıların tedavi edilemediği insanlar, temiz su bulamayan ve hastalanan yaşlılar. Bunlar, dünyanın gözü önünde yaşanıyor. Mısır ile Gazze arasındaki sınırda, insani yardım malzemeleri bekliyor. Fakat zalimler bu yardımların içeri girmesine engel oluyor. Sonra da Gazze İnsani Yardım Vakfı adı altında bir vakıf kurarak, Birleşmiş Milletleri buraya sokmayacaklarını söylüyorlar. Eğer insanlıklarından dolayı bunu yapsalardı, bu zulmü gerçekleştirmezlerdi. Bu durum, başka bir çirkinliğin hazırlığını da yapıyor. Yardım malzemelerini, sürmek istedikleri bölgelerde dağıtarak insanları oradan çıkarmaya çalışıyorlar. Dünya buna seyirci kalmamalı. Orada katledilen sadece masum insanlar değil, aynı zamanda insanlıktır. Katledilen adalet ve merhamettir. İslam ülkeleri, bu Siyonist vahşete destek veren batı dünyasına karşı ses çıkarmıyor. Bu, Müslümanlar için bir utançtır. O manzaralar karşısında, ‘orada aç kalan, ilaçsız kalan bizim evladımız olsaydı ne yapardık’ diye sormalıyız. Ancak İslam alemi çaresizlik içinde seyrediyor. Batı dünyasının desteğini kesmesi önemlidir. Eğer batılı ülkeler destek vermezse, Siyonistler bu savaşı belki iki hafta bile sürdüremez. Ancak zulüm sonsuza kadar devam edemez; mutlaka bir gün bitecek. İyilik kazanacak. Allah, zalimlerin boynunu devirecek. Bizim duamız odur ki, zalimin elini kıran el bizim elimiz olsun; mazluma uzanan el bizim elimiz olsun” diye konuştu.