Çalıştay sonrası DHA muhabirinin sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Kervan, obezitede artık Doğu Karadeniz'in alarm vermeye başladığını belirterek “Türkiye'nin obezite haritasında neden bir değişiklik var? Özellikle Karadeniz bölgesinde obezite artıyor. Daha önce sağlıklı bireylerin en fazla olduğu bölgeler, şimdi hızla artış gösterdiği bölgeler olmaya başladı" dedi.

Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği (TKDCD) ev sahipliğinde, Dünya Kalp Günü dolayısıyla 30 Eylül'de İstanbul'da düzenlenen 'Kalp ve Damar Hastalıkları Medya Çalıştayı'nda kalp damar cerrahları ile basın mensupları bir araya geldi. 'Sağlıkta Ortak Akıl' mottosuyla düzenlenen çalıştayda açılış konuşmasını yapan TKDCD Başkanı Doç. Dr. Murat Sargın, medyanın rolünün önemine değinerek, sağlık alanında doğru bilgiye ulaşmanın gittikçe zorlaştığını ifade etti. Dernek Genel Sekreteri ve TÜSEB Başkanı Prof. Dr. Ümit Kervan ise çalıştay sonrası Demirören Haber Ajansı'nın sorularını yanıtladı. Prof. Dr. Kervan, bir zamanlar en düşük obez bölge olarak dikkat çeken Karadeniz bölgesinde, özellikle Doğu Karadeniz'de obezitenin hızlı yükselişine dikkat çekti. Obezite haritasındaki değişim, kardiovasküler hastalıkların ekonomik yükü ve kronik hastalıklarla ilgili yürütülen son çalışmalar ve yerli tıbbi cihaz üretimindeki dev adımlardan da bahseden Prof. Dr. Kervan, yerli üretim stentlerin de yolda olduğunu vurguladı.

'DOĞU KARADENİZ BÖLGESİNE DİKKAT ETMEMİZ GEREKECEK'

Prof. Dr. Kervan, “TÜSEB'in Kronik Hastalıklar Enstitüsü var. Sayın Bakanımızın özellikle obezite ile ilgili bize vermiş olduğu bir ödev var. Bu konuda ciddi bir çalışma hazırladık. Üç tane büyük rapor yolda. Bu raporumuzu Sağlık Bakanımız kendisi bizzat açıklayacak. Raporlar, Türkiye'nin obezite haritasındaki değişimi mercek altına alıyor. Daha önce görmediğimiz, özellikle Karadeniz bölgesinde örneğin, obezite hızla artıyor. Daha önce sağlıklı bireylerin en fazla olduğu bölgeler olarak bildiğimiz yerler şimdi obezitenin hızla artış gösterdiği bölgeler olmaya başladı. Doğu Karadeniz bölgesine örneğin biraz daha dikkat etmemiz gerekecek. Oralarda toplum daha fazla aktifken, biraz aktivitelerimizden ödün vermeye başladık gibi görünüyor" diyerek bölgedeki yaşam tarzı değişimlerine işaret etti.

'YILDA 4,5 MİLYAR LİRA KOLESTEROL DÜŞÜRMEYE GİDİYOR'

Kardiovasküler hastalıkların ekonomik yüküne de dikkat çeken Prof. Dr. Kervan, “Dünyada ölüm nedenleri arasında yüzde 30'un üzerinde paya sahip kardiovasküler hastalıklar, Türkiye'de de sağlık sisteminin en büyük yüklerinden biri. Ülkemizde en çok para harcadığımız branş, en çok tedavi gerektiren hastalıklar da yine bunlar. Yılda yaklaşık 85 bin açık kalp cerrahisi yapılıyor ülkemizde. Bunların büyük bir kısmı koroner ameliyatlar ve kalp kapak ameliyatları. Kronik hastalıkların sayısı arttıkça, tedavi maliyetleri de yükseliyor. Kalp damar hastalıkları için yıllık yaklaşık 30 milyar lira civarında bir para ödüyoruz ülke olarak. Sadece kan yağ düzeyi, yani kolesterolü düşürmek için 4,5 milyar lira civarında bir para harcıyoruz. Bunların hepsi çok kıymetli. Eğer biz koruyucu sağlığa dikkat edip bu hastalıkları azaltabilirsek, ülkemize ekonomik olarak da bir katkı sağlamış olacağız. Cihaz bazında da ilaç bazında da ciddi maliyetler var. Türkiye'nin bu alanda dışa bağımlılığı ise önemli bir sorun" diye konuştu.

'YERLİ STENTLER GELİYOR'

Özellikle cihaz kısmında Türkiye'nin yurt dışına bağımlılığını da vurgulayan Prof. Dr. Kervan, TÜSEB'in bu nedenle yerli üretimle bu bağımlılığı azaltmak için üreten sağlık politikasıyla önemli projeler için kolları sıvadığına dikkat çekti. Prof. Dr. Kervan şunları söyledi: “ASELSAN iş birliğiyle geliştirilen kalp akciğer makinesinin klinik çalışmalarına başlanacak. 2026 yılının ikinci yarısından sonra artık hastanelerimizde ASELSAN'la birlikte geliştirdiğimiz kalp akciğer makinesini kullanıyor olabileceğiz. Ayrıca koroner stentler ve aort damarındaki genişlemeler için kullanılan büyük stentlerin yerli üretimi için çalışmalar sürüyor. Bunu da ülkemizde üretebilecek duruma geliyoruz. En sağlıklısı, hastalarımız için en faydalısı olabilecek ve uluslararası arenada da rekabet edebilecek bir ürün yaratma konusunda adım adım gidiyoruz."

Filenin Efeleri'nin 2026 CEV Avrupa Şampiyonası'ndaki rakipleri belli oldu
Filenin Efeleri'nin 2026 CEV Avrupa Şampiyonası'ndaki rakipleri belli oldu
İçeriği Görüntüle

GENÇ HİPERTANSİYON TEHLİKESİ

Kronik hastalıklar arasında hipertansiyon da önemli bir yer tutuyor. Prof. Dr. Kervan, “Gerçekten de toplumumuzda birçok kişi hipertansif olduğunu dahi bilmiyor. Geç hipertansiyon hastaları bize genellikle komplikasyonlarla geliyor" diyerek erken teşhisin önemine vurgu yaptı. TÜSEB'in Kronik Hastalıklar Enstitüsü, genç yaşta hipertansiyon üzerine yoğun bir çalışma yürütüyor. Prof. Dr. Kervan, bu konuda da şu bilgileri verdi: “Uzun süre hipertansiyona maruz kaldığınızda damarlarınızda sertleşme oluyor. Ve o damar sertliğine bağlı olarak felç geçirme, beyin kanaması ya da ölümcül kalp hastalıkları ortaya çıkabiliyor. Enstitü, Sağlık Politikaları Enstitüsü ile iş birliği içinde, yaş gruplarına özel tansiyon hedefleri belirleyerek bir politika raporu hazırlıyor. Konuyla ilgili çalışan bilim insanlarımız, epidemiyologlarımız, hastaları belli yaş gruplarına böldüler. Bu yaş gruplarında olması gereken tansiyon konusundaki hedef değerler ve bizim ülkemizdeki hedefleri ortaya çıkardılar ve bir rapor hazırlanıyor şu anda." (DHA)

Kaynak: DHA