Miyom Korkulacak Bir Hastalık Değil: Rahim Korunarak Kapalı Yöntemle Tedavi Mümkün
Kadın hastalıkları alanında sık görülen miyomlar, günümüzde gelişen tıbbi teknikler sayesinde artık korkulacak bir hastalık olmaktan çıkıyor. Jinekolojik onkoloji uzmanı Prof. Dr. Hanifi Şahin, miyom tedavisinde rahmin korunmasının mümkün olduğunu ve kapalı (minimal invaziv) yöntemlerle başarılı ameliyatların yapıldığını vurguluyor.
Miyom Nedir, Ne Kadar Yaygındır?
Miyomlar, rahmin düz kas dokusundan kaynaklanan iyi huylu tümörlerdir. Özellikle doğurganlık çağındaki kadınlarda sık görülür. Çoğu zaman belirti vermezken; bazı hastalarda adet düzensizliği, aşırı kanama, kasık ağrısı ve baskı hissi gibi şikâyetlere yol açabilir.
“Rahmi Almak Şart Değil”
Prof. Dr. Hanifi Şahin’e göre miyom tanısı alan her kadında rahmin alınması (histerektomi) gerekli değildir. Aksine, %100 rahim koruma hedefiyle uygulanan modern cerrahi yaklaşımlar sayesinde kadınlar hem sağlıklarına kavuşmakta hem de doğurganlıklarını koruyabilmektedir.
“Miyom, günümüz tıbbında korkulacak bir hastalık değildir. Uygun hastalarda rahim korunarak, kapalı yöntemlerle miyom ameliyatları güvenle yapılabiliyor.”
— Prof. Dr. Hanifi Şahin
Kapalı Yöntemle Miyom Ameliyatı (Laparoskopik Myomektomi)
Kapalı yöntem olarak bilinen laparoskopik myomektomi, karın bölgesinde büyük kesiler yapılmadan, küçük deliklerden girilerek gerçekleştirilen modern bir cerrahi tekniktir. Bu yöntemle yalnızca miyomlar çıkarılır, rahim dokusu korunur.
Kapalı yöntemin avantajları:
- Rahmin korunması ve doğurganlığın devamı
- Daha az ağrı ve kan kaybı
- Daha kısa hastanede kalış süresi
- Hızlı iyileşme ve günlük hayata çabuk dönüş
- Estetik açıdan daha iyi sonuçlar
Kişiye Özel Tedavi Yaklaşımı
Prof. Dr. Hanifi Şahin, miyom tedavisinde hastanın yaşı, çocuk isteği, miyomun sayısı, büyüklüğü ve yerleşiminin büyük önem taşıdığını belirtiyor. Bu nedenle her hastaya aynı tedavinin uygulanmasının doğru olmadığını, kişiye özel tedavi planlamasının başarıyı artırdığını ifade ediyor.
Kadınlar Geç Kalmamalı
Uzmanlar, miyom şüphesi olan ya da düzenli jinekolojik kontrollerini aksatan kadınların geç kalmadan hekime başvurması gerektiğini vurguluyor. Erken tanı sayesinde rahim koruyucu ve kapalı yöntemlerle tedavi şansı önemli ölçüde artıyor.
Sonuç olarak, miyom tanısı alan kadınlar için umut verici gelişmeler mevcut. Prof. Dr. Hanifi Şahin’in de altını çizdiği gibi, doğru zamanda ve doğru yöntemle yapılan müdahalelerle miyomlar, kadınların hayat kalitesini düşüren bir sorun olmaktan çıkıyor.