Fenerbahçe Faruk Ilgaz Tesisleri’nde tarihi bir divan kurulu toplantısı gerçekleşti. Eylül ayında yapılacak şeçimöncesinde mevcut başkan ve başkan adayı Ali Koç Fenerbahçe’nin diğer başkan adayları Hakan Bilal BilalKutlualp, Sadettin Saran ve taraftarın aday olmasını heyecanla beklediği efsane başkan Aziz Yıldırım’ın katılımları ile son derece gergin bir ortamda çok önemli bir divan kurulu toplantısını geride bıraktık.
Öncelikle sayın başkan Ali Koç’u hala kayıtsız şartsız destekleyen, onu ayakta alkışlayan divan kurulu üyelerine bir parantez açmak istiyorum. Yıllar önce Hanefi Avcı yazdığı bir kitapta Haliç kenarında piknik yapan, yaşayan insanların Haliç’in kötü kokusuna alıştıkları için herhangi bir rahatsızlık duymaması üzerine bir metafor yapmış ve ülkedeki yaşanan kötü olaylar karşısında hiçbir tepki göstermeyen, hiçbir şey olmamış gibi davranan, bu vahim durumlara alışmış kişileri “simon” olarak tanımlamıştı. Kitabının da adı “Haliçte Yaşayan Simonlar’dı.”
Tıpkı bu kitapta bahsi geçen kişiler gibi Fenerbahçe’de de maalesef olumsuzluklar karşısında tepkisizleşmiş, reaksiyon veremeyen, bu durumdan rahatsızlık duymayan bir kitle oluştu. Fenerbahçe ne durumda olursa olsun Ali Koç’u ayakta alkışlayan bir kitle. Ben de bu kitleye Kadıköy’de yaşayan simonlar diyorum artık.
Toplantıda söz alan Ali Koç, amatör branşlardaki şampiyonluklar ve futbolda yapılacak hamleler hakkında fikirler verdi. Aslında ufak bir seçim propagandasına dönüşen bu toplantıda sayın başkanın söyledikleri kimseyi tatmin etmedi.
Ali Koç’tan sonra söz alan efsane başkan Aziz Yıldırım, Fenerbahçe’nin içinde bulunduğu sıkıntıları filtresiz bir şekilde birer birer saydı. Özellikle borç konusunda çarpıcı söylemlerde bulundu. Borcun Ali Koç ve yönetiminin iddiasının aksine eritilmediği, daha da arttığını söyledi. Futboldaki 7 yıllık uzun soluklu başarısızlık hikayesinin üstüne Fenerbahçe için tek bir çivi çakmadığını da dile getirdi. Tabi bunları anlatırken kendisinin Fenerbahçe’ye kattığı tesisleri gururla söyledi. Zaman zaman sesi titriyordu efsane başkanın. Şu an bu toplantının yapıldığı tesisleri de ben yaptım dediğinde, Hamdi Akın’ın siz değil kulüp yaptı şekildeki çıkışı saçmalıktan öte bir şey değildi. Peki Hamdi bey madem kulüp yaptı tüm bu eserleri 7 yıldır aynı kulüp neden tek çivi çakamadı?
Hamdi Akın’ın Aziz Başkan’a saygısızca çıkışları toplantıya damga vurdu. Zaten son seçimde yönetim kadrosuna girmiş, 1 yılda pes etmiş, yeni seçimde yönetim kadrosunda olmayacağını açıklayan birinin, hayatını Fenerbahçe’ye adamış bir başkana tek kelime dahi etmeye hakkı yoktur.
Sadettin Saran’ın toplantıda konuşmaması ise herkes için tam bir hayal kırıklığı idi. Çünkü başkan adaylarının bir arada olduğu ve seçim öncesi sesinin en net şekilde duyurabileceği bir ortamda konuşmaktan imtina etti. Bu bence kendi hanesine eksi yazar.
Toplantının belki de en güzel anlarından bir tanesi ise başkan adaylarından Hakan Bilal Kutlualp’in kürsüye çıktığı andı. Çünkü Kutlualp, Ali Koç’un konuşmasına imalı bir şekilde kendisine sataşmasına, iğneleyici sözler söylemesine karşın, ılımlı bir konuşma yaparak tüm Fenerbahçe camiasını birlik beraberlik olmaya davet etti. Birlikte hareket edelim dedi. Sanırım divan kurulunun en yapıcı konuşmasıydı. Sert bir konuşama yapması beklenirken, Ali Koç ve yönetimineadeta zeytin dalı uzattı. Geçmişi de bugünü de unutalım, yarın için birlik olalım çağrısı yaptı. Fenerbahçe’ye kattıkları ile taraftarın kalbinde daima iyi bir yerde olan Hakan Bilal Kutlualp bir kez daha gönülleri fethetti.
Camianın dinamikleri eteklerindeki taşları döktüler.Buradan bir birlik çıkar mı bilinmez. Ancak Eylül ayında yapılacak seçime kadar köprünün altından daha çok sular akar.
Fenerbahçe Ali Koç yönetiminde sekizinci kez yeni sezona hazırlanıyor ve ne yazık ki sekizinci kez yine transferde geç kaldı. Şampiyonlar Ligi ön eleme maçına 1 haftadan az kalmışken ve rakip de Feyenoord iken, hala başkan ve yönetimi yeterli kadroyu oluşturabilmiş değiller. Jose Mourinho her fırsatta transfersizlikten yakınırken, yönetimin eli cebinde gezmesi inanılır gibi değil. Ali Koç ve ekibi Şampiyonlar Ligi ön eleme turunu geçemezse, sekizinci kez bu hüsranı taraftarlarına yaşatırsa, bence eylül ayında hiç adayız diye seçime de girmesinler.
Zira koca sekiz yılda verilen sözlerin neredeyse hiçbiri tutulmadı.
İşte hendek işte deve, ya atarsın ya biçersin, baktın olmaz Vazgeçersin…